“I” Harfinden Önce Ne Gelir?
İnsan zihninin sıradan gibi gözüken sorulara takılıp kalması, aslında oldukça ilgi çekici bir olgudur. Bir psikolog olarak, günlük yaşamda karşılaştığımız “Hangi harf I (i) harfinden önce gelir?” gibi basit soruların altında, dilsel algı, bilişsel kategorileme ve toplumsal öğrenme gibi derin psikolojik süreçlerin yattığını fark ediyorum. Bu yazıda, I harfinden önce gelen harfi hem tarihsel hem de güncel akademik düzlemde inceleyeceğiz, dilsel yapıya dair düşünsel bir yolculuğa çıkacağız.
Tarihsel Arka Plan: Alfabenin Kökeninden Günümüze
Alfabe kavramı, ilk olarak antik medeniyetlerde simgelerin seslerle eşleştirilmesiyle ortaya çıktı. Özellikle Phoenicians (Fenikeliler) ve Ancient Greeks (Antik Yunanlılar) aracılığıyla geliştirilen sistemler, daha sonra Romans tarafından Latin alfabesine dönüştürüldü. [1] Latin alfabesinde, harflerin yerleşim düzeni büyük ölçüde geleneksel bir sıra izliyor. Modern İngilizce ve Türkçe alfabesinde de böyle bir sıraya sahibiz. Örneğin, İngilizce alfabede A, B, C,… şeklinde gider. [2]
Dolayısıyla “I harfinden önce ne gelir?” sorusu, yalnızca bir sıranın sorgulanması değil; alfabenin tarihsel evrimi, harflerin sistem içerisindeki konumu ve öğrenme süreçlerimizin nasıl yapılandığıyla ilgili bir içsel merak doğurur. Latin alfabesinde, “I” harfi dokuzuncu sırada yer alır. [3] Bu durumda dokuzdan bir önceki sıra, yani sekizinci sırada yer alan harf, “H” harfidir.
Bilişsel Perspektif: Harf Sıralaması ve Zihin
Bilişsel psikoloji açısından, sırayı öğrenmek ve hatırlamak, zihnimizin kategorileme yeteneklerini kullanmasını gerektirir. Bir çocuk “A B C … H I” gibi akılda tutma şarkısını öğrenirken, aslında bir dizi ardışık öğeyi hafızasına kaydediyor. Bu sıra içerisinde “I” harfinden önce gelen “H” harfi, zihinde bir öncesi ve sonrası ilişkisi yaratıyor.
Öğrenme sürecinde “I” harfinden önce gelen “H” harfinin bilinmesi, örneğin alfabetik dizin oluşturma, sözlük kullanımı, veri sıralama gibi uygulamalarda önem kazanır. Bilişsel süreçler açısından bakıldığında, sıralama yetisi ve ardışıklığın algılanması, zihinsel model kurma açısından kritik bir beceridir. Bu bağlamda “I harfinden önce ne gelir?” sorusu aslında zihnimizin düzen arayışının da bir yansımasıdır.
Duygusal ve Sosyal Psikoloji Boyutu
Dil sadece bir araç değil; aynı zamanda sosyal etkileşimin ve kimlik oluşturmanın parçasıdır. Bir topluluk içinde alfabenin ortak olarak bilinmesi, paylaşılması ve öğretilmesi toplumsal bağları güçlendirir. H harfi — “I”nın öncesi olarak — burada sembolik bir işlev de kazanabilir: sıranın bir parçası olmak, uyum içerisinde yer almak demektir.
Duygusal psikoloji açısından, “doğru sırayı bilmek” gibi küçük ama toplumsal olarak onaylanan davranışlar, bireyin kendine güvenini ve aitlik hissini artırabilir. Örneğin bir öğrenci alfabetik sırayı doğru hatırladığında, başarısını hissedebilir. Tersine, yanlış sıralama bir anlık kaygı veya utanç hissi yaratabilir. Bu bağlamda, alfabetik sıra bilgisi, yalnızca teknik bir beceri değil; aynı zamanda sosyal öğrenme ve onay mekanizmalarıyla da bağlantılıdır.
Günümüzdeki Akademik Tartışmalar
Akademik literatürde alfabeler ve sıralama, çoğunlukla dil bilim, psikolinguistik ve okuryazarlık çalışmaları içerisinde ele alınır. Harflerin sıradışı kullanımı, öğrenme güçlükleri, alfabetik işlemler gibi konular araştırılır. Örneğin, çocukların alfabetik sırayı öğrenirken harflerin görsel ve işitsel özelliklerini nasıl kullandıkları üzerine çalışmalar vardır. Bir diğer tartışma ise alfabetik sıralamanın dijital çağda ne kadar anlamlı olduğu yönündedir. Arama motorları, veritabanları ve algoritmalar artık farklı sıralama mantıkları (örneğin veri ağırlığı, kullanıcı tercihleri) kullanıyor. Bu da “H → I” gibi klasik dizilerin günlük yaşamda ne kadar kullanıldığı sorusunu gündeme getiriyor.
Kişisel İçsel Deneyiminizi Sorgulayın
Okuyucu olarak sizden bir adım geri çekilip düşünmenizi rica ediyorum: Alfabenin “H → I” geçişini hatırlarken ilk aklınıza gelen duygu nedir? Hafızanızda bu sırayı tekrar canlandırdığınızda, bir ‘çocukluk şarkısı’, bir ‘ders kitabı’ ya da bir ‘hata anısı’ mı geliyor? Bu basit geçişin sizde yarattığı his, dilin ve öğrenmenin gündelik yaşamdaki etkisini gözler önüne seriyor.
Ayrıca, sıranın dışına çıktığınız bir anı hatırlıyor musunuz? Örneğin bir sözlükte yanlış sıradan yola çıktığınızda yaşadığınız şaşkınlık ya da düzeltme hissi… Bu tür deneyimler, bilişsel süreçlerimizin ne kadar otomatikleştiğini ve sosyal öğrenmenin ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor.
Sonuç
Özetle, I harfinden önce gelen harf “H”dır. Ancak bu bilgi, sadece bir harf dizisi değil; dilin, hafızanın, öğrenmenin ve toplumsal bağların kesiştiği bir noktayı temsil eder. Tarihsel olarak alfabenin evriminden, bilişsel süreçlerimize, duygusal deneyimlerimizden toplumsal kimliklerimize kadar uzanan bu analiz, “H → I” geçişinin çok daha derin anlamlara sahip olduğunu gösteriyor. Siz de dilsel yapılarınızın içindeki sırayı, bu yazıyla birlikte biraz daha fark edin; belki bir sonraki harfi düşündüğünüzde farkında olmadan başka bir psikolojik katmanı da yakalayabilirsiniz.
—
Sources:
[1]: “Here’s Why the Alphabet is in A to Z Order”
[2]: “English alphabet – Wikipedia”
[3]: “I”