Meyhane Kültürü Nereden Gelir? Toplumsal Bir Hafızanın İzinde Bir sosyolog olarak, toplumun gündelik pratiklerine bakarken her zaman küçük ayrıntılarda büyük anlamlar ararım. Meyhane kültürü de tam olarak bu anlamların bir kesişim noktasında durur: birey, toplum ve tarih. İnsanların bir masanın etrafında toplanarak içki içmesi, yüzeyde basit bir eğlence biçimi gibi görünse de, aslında derin bir toplumsal hafıza ve kültürel aktarım biçimidir. Peki, meyhane kültürü nereden gelir? Bu soruya verilecek cevap, sadece rakı bardaklarının değil, yüzyıllardır süren sosyolojik ilişkilerin de çözümlemesini gerektirir. Tarihsel Kökenler: Kamusal Alanın Gölgesinde Meyhane kelimesi, Farsça “mey” (şarap) ve “hane” (ev) kelimelerinin birleşiminden doğmuştur. Osmanlı döneminden bu…
Yorum BırakKategori: Makaleler
Hırdavat ve Nalburiye Ne Demek? Bir Psikoloğun Nesnelerin Ruhuna Dair Merakı Bir psikolog olarak, bir gün ofisimin penceresinden dışarı bakarken yakındaki küçük bir nalbur dükkânını fark ettim. Raflarda parlayan çekiçler, cıvatalar, boyalar ve alet kutuları… Birden zihnimde şu soru yankılandı: “Hırdavat ve nalburiye ne demek?” Ama bu kez sözlük anlamını değil, insanın iç dünyasındaki karşılığını arıyordum. Çünkü bazen, bir çekiç yalnızca bir çekiç değildir — bastırılmış öfkenin, tamir edilmemiş bir duygunun ya da birleştirilmek istenen bir bağın sembolü olabilir. Bilişsel Psikoloji Perspektifinden: Düzeni Arayan Zihin Bilişsel psikolojiye göre insan zihni, kaos içinde anlam yaratma eğilimindedir. Tıpkı bir nalburun raflarını düzenlemesi…
Yorum BırakTomurcuk Çay Nasıl Oluyor? Bir Yudumun Arkasındaki Büyük Hikâye Bir fincanın buharına yüzümü dayayıp ilk kokuyu içime çektiğimde, aklımdan hep şu geçer: bu zarif koku, hangi dağın yamacından, hangi sabah serinliğinden geldi? Tomurcuk çay, işte tam da bu sorunun cevabı gibi—bitkinin en genç, en umut vadeden kısmından, yani tomurcuktan doğan bir zarafet. Gelin, bu narin dünyayı birlikte keşfedelim; kökenlerine inelim, bugünün çay kültüründeki yerini konuşalım ve geleceğin bardaklarında nelerin saklı olabileceğini hayal edelim. Tomurcuk Çay Nedir? “Bir Tomurcuk İki Yaprak”ın İnceliği Tomurcuk çay, çay bitkisinin (Camellia sinensis) açılmamış uç sürgünlerinden ve çoğunlukla “bir tomurcuk iki yaprak” standardıyla toplanan en genç…
Yorum BırakKaç Çeşit Terazi Var? Ağırlığın Hikâyesine Yolculuk Günlük hayatımızda çoğu zaman fark etmeden kullandığımız, ancak geçmişi binlerce yıl öncesine dayanan bir araç vardır: terazi. Pazarda meyve-sebze alırken, eczanede ilaç hazırlanırken ya da laboratuvarda bilimsel deneyler yapılırken hep bir şekilde terazilerden faydalanırız. İnsanlık, adaletin simgesi olarak bile teraziyi kullanacak kadar bu basit ama etkili icada değer vermiştir. Peki, gerçekten kaç çeşit terazi vardır? Ve her biri ne işe yarar? Gelin birlikte, tarihsel köklerinden günümüz teknolojisine kadar terazilerin dünyasında keyifli bir yolculuğa çıkalım. Terazinin Kısa Tarihi: Ağırlıkla Gelen Medeniyet İlk teraziler, milattan önce 5000’li yıllarda Eski Mısır ve Mezopotamya’da ortaya çıktı. O…
4 YorumGüç, Kontrol ve Vatandaşlık: Düz Kelepçe Kimlere Takılır? Bir siyaset bilimci olarak toplumsal düzenin en temel meselelerinden birinin güç olduğunu bilirim. Güç, yalnızca devleti yönetenlerin değil, her bireyin gündelik yaşamında yeniden ürettiği bir ilişkidir. Düz kelepçe bu ilişkide sıradan bir araç değil, iktidarın görünürleştiği bir semboldür. Kimin kime kelepçe taktığı, aslında hangi bedenlerin iktidar tarafından “tehlikeli” ya da “uysal” olarak kodlandığını gösterir. Peki, düz kelepçe kimlere takılır? Bu sorunun cevabı, hukukun satır aralarından çok, siyasetin zihin haritasında gizlidir. İktidarın Görünür Eli: Güvenlik ve İtaat Üzerine Her düz kelepçe, bir güç ilişkisinin maddi tezahürüdür. Modern devlet, meşruiyetini “güvenlik” üzerinden kurar. Güvenlik…
8 YorumÇölyak Hastaları Hangi Ekmeği Yemeli? Felsefi Bir Deneme Giriş: Ekmeğin Felsefi Serüveni İnsanlık tarihi boyunca ekmek, sadece bir besin değil; aynı zamanda kültürel, etik ve ontolojik bir sembol olmuştur. Sofralarda paylaşılan bir parça ekmek, adaletin, bereketin ve birlikte varoluşun simgesidir. Ancak çölyak hastaları için bu kadim gıdanın doğrudan tüketilememesi, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde derin bir sorgulamayı beraberinde getirir: “Hangi ekmek bizim için doğru ekmektir?” Bu soruyu yanıtlamak yalnızca tıbbi bir mesele değil, aynı zamanda bir felsefi arayıştır. Çünkü beslenmek, sadece biyolojik bir ihtiyaç değil; etik, epistemolojik ve ontolojik boyutlarıyla da yaşamın merkezinde yer alır. — Etik Perspektif: Adalet…
8 YorumTarladan Arsaya Çevirme Yüzde Kaç? Farklı Gözlerle Bakmak Bazı konular vardır ki sadece rakamlarla anlatılamaz; içinde hayaller, planlar, duygular ve gelecek tasarıları barındırır. “Tarladan arsaya çevirme yüzde kaç?” sorusu da bunlardan biri. Bu sadece bir imar oranı meselesi değil, toprağın kaderinin değişmesi demek. Ben bu yazıda, konuyu hem veriye dayalı bir analizle hem de toplumsal bir merakla ele almak istiyorum. Çünkü bir tarafın baktığı tablo diğerinin duygusunu tamamlıyor. Tarladan Arsaya Dönüşüm Nedir? Önce tanımını netleştirelim. Tarladan arsaya çevirme, bir arazinin tarım alanı statüsünden çıkarılıp imar planına dahil edilmesi işlemidir. Bu, yasal olarak belediye veya il özel idaresinin planlama yetkisiyle yapılır.…
4 YorumGIPTA Halka Arz Kimin? Tarihsel Bir Perspektiften Bakış Geçmişi Anlamak ve Günümüzle Bağ Kurmak: Bir Tarihçinin Samimi Girişi Geçmiş, yalnızca eski bir zaman diliminin geriye kalan izlerinden ibaret değildir; aslında, geçmişin izleri, günümüz dünyasının şekillenmesinde önemli bir rol oynar. Bugün aldığımız kararlar, yaşadığımız toplumsal dönüşümler ve ekonomik değişimler, geçmişte atılan adımların, yaşanan kırılma noktalarının bir sonucudur. GIPTA’nın halka arz süreci de bu bağlamda değerlendirilmesi gereken önemli bir olaydır. Bir markanın halka arz edilmesi, sadece ekonomik bir hamle değil, aynı zamanda toplumsal, kültürel ve tarihsel bir olgunun ürünü olarak karşımıza çıkar. Bu yazıda, GIPTA markasının halka arz sürecini, tarihsel arka planda,…
8 YorumDolap Yapan Kişiye Ne Denir? Antropolojik Bir Perspektiften Kültürel Bağlantılar Bir antropolog olarak kültürlerin çeşitliliğine dair sürekli bir merak içindeyim. Her toplum, günlük yaşamda kullandığı nesnelerden ve bu nesneleri üretme yöntemlerinden, sosyal yapısını, değerlerini ve kimliklerini yansıtır. Bugün, belki de çoğumuzun sıradan bir gündelik iş olarak gördüğü bir eylemi, yani dolap yapmayı ele alacağız. Ancak bu basit görünüşlü eylemi, farklı toplumların ritüelleri, sembollerle olan ilişkileri ve topluluk yapıları açısından inceleyeceğiz. Çünkü bir dolap yapan kişiye, toplumlar farklı kültürel bağlamlarda farklı adlar verir ve her biri, o toplumun değerlerine, kimlik anlayışına ve üretim pratiğine dair çok şey anlatır. Dolap Yapan Kişiye…
Yorum BırakHacı Bektaşi Veli Hangi Mezhepten? Hepimizin İçinde Biraz Hacı Bektaşi Veli Vardır! Beyler, Hacı Bektaşi Veli hakkında bir soruyla karşınızdayım: Hangi mezhepten? Evet, o ünlü veli! Alevilik mi, Bektaşilik mi, yoksa başka bir şey mi? Hadi hep beraber biraz eğlenelim, tarihsel yolculuğa çıkalım ve Hacı Bektaşi Veli’nin mezhebini keşfedelim. Fakat bu yazıyı okurken, unutmayın ki hem erkeklerin çözüm odaklı yaklaşımını hem de kadınların empatik ve ilişki odaklı bakış açısını birleştirip tam anlamıyla “Hacı Bektaşi Veli tarzı” bir düşünme şekline ulaşacağız! Erkekler Çözüm Arar, Kadınlar Duyguya Duyarlıdır Hadi şimdi meseleye biraz mizahi bir şekilde yaklaşalım. Erkekler için her şey bir “problem”dir,…
Yorum Bırak